15 Ocak 2001 / Uluslararası Nâzım Hikmet Yılı Toplantısı
Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı, çalışmalarını sürdürdüğü ULUSLARARASI NÂZIM HİKMET YILI adına yapılan hazırlıkları, şairin 99. doğum yılı nedeniyle düzenlediği Basın Toplantısında açıkladı.
Toplantıya katılan dönemin Kültür Bakanı İstemihan Talay konuşmasında Nâzım Hikmet’in yurttaşlığı için girişimde bulunacağını söyledi.
Talay, daha sonraki konuşmalarında Nâzım Hikmet’in hiçbir zaman vatan haini olarak suçlanmadığını, yargılanmadığını ve ceza almadığını söyledi. ” Bugün yapmak istediğimiz uluslararası büyük üne ve beğeniye sahip bir şairi 2002 yılında bir Türk şairi olarak anmaktır. Bütün dünyada onunla ilgili sempozyumlar yapılırken, onun zaten Türklüğünü kimsenin inkâr etmesi mümkün değil. Yasal açıdan da o çerçeve içinde olduğunu göstermek gibi bir görev üstlendik.” demekteydi.
Dönemin eski Kültür Bakanı Talay, açıklamaları doğrultusunda girişimlerini kısa sürede başlattı. 1951 yılında alınan hukuk dışı kararın kaldırılmasına ilişkin yeni kararname hazırlanarak Bakanlar Kurulu’na sunulması bir dizi tartışma başlattı.
Ancak tartışmaların düzeyi sevenlerini üzecek boyuttaydı. Onun değerini bilemeyenler, dünyadaki gelişmelere karşın kararın alındığı yılların anti demokratik ortamına takılıp kalmıştı. Ancak birkaç fanatiğin tavrı ne yazık ki etkili oldu ve girişim sonuçsuz kaldı. Daha sonraki yıllarda da dönem dönem gündeme gelmesine karşın sonuç değişmedi.
Bu sırada büyük nüfus projesi olan Mervis Projesi gereği kütükler elden geçiyor, elektronik ortama aktarılması sürecindeki yanlışlıklar da düzeliyordu. Bu çerçevede 1951 kararının kütüklere aktarılması işlemi de 50 yıl sonra yapıldı. Bu işlem gereği Nâzım Hikmet adı aile kütüğünden silindi. Bu da konunun yeniden gündeme oturmasına yol açtı.
Mayıs 2006’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, Vatandaşlık Yasa Tasarısı üzerine yapılan çalışmalar sırasında yeni bir Bakanlar Kurulu kararını gerekli kılmayacak bir düzenleme önerildi. Dönemin İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü’nün önerisiyle; 25 Temmuz 1951 yılında alınan Bakanlar Kurulu kararının ortadan kaldırılmasına yönelik bir fıkra eklenmesi Meclis İçişleri Alt Komisyonu’nda konunun Bakanlar Kurulu’nu ilgilendirdiği gerekçesiyle reddedildi.
Kemal İnebolu adlı bir Türk vatandaşı, 1951 yılında alınan Bakanlar Kurulu kararının iptali ve nüfus kütüğünden kaydının silinmesine ilişkin olarak Danıştay’da dava açma yoluna gitti. Danıştay 10. Dairesinin başvuruyu reddetmesi üzerine temyiz yolu işletildi. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, daha önce Kemal İnebolu adlı vatandaşın dava açma “ehli” olmadığı için dava açma talebinin reddedilmesine ilişkin kararını bozdu. Kararda “Dünya çapında kabul görmüş bir sanatçının vatandaşlıktan çıkarılmasıyla bir vatandaş olarak davacının kişisel ve meşru menfaatinin de ihlal edildiği..” açıklamasına yer verildi.
2006 yılının Temmuz ayında gazetelere düşen haberlerle Nâzım Hikmet’in yurttaşlığı yine konuşulur oldu. TBMM Başkanı AKP Milletvekili Bülent Arınç Moskova’daydı. Arınç, her Türk vatandaşının ve artık tüm devlet adamlarının, politikacıların yaptığı gibi Nâzım Hikmet’in mezarını ziyaret etti. Gazeteler yansıdığı kadarıyla Anıt mezarın önünde “Vasiyet” ve “Yaşamaya Dair” şiirlerini okudu. Kendisine sorulması üzerine; “Nâzım Hikmet bir Türk şairidir. Gerekiyorsa tekrar Türk vatandaşlığına alınmalı ve Anadolu’da bir köy mezarlığına, en büyük arzusu olan bir çınar ağacının altına gömülmelidir” dedi.